Hindistan, gelişmekte olan ülkeler arasında oldukça önemli bir roller üstlenmektedir. Bu önem, gelişmişlik (GDP) ve ekonomik büyüme söz konusu olduğunda kendini göstermektedir. 2017 yılı itibariyle kaynaklar, Hindistan’ın GSYH’sinin 20 trilyon dolara ulaştığını göstermektedir. Bu da, Hindistan’ın G20 ülkeleri arasında 12. sıradaki en büyük ekonomi olduğunu göstermektedir. Hindistan bu hızla büyümesinin arkasında ülkede gerçekleştirilen ekonomik reformlar ve merkezi hükümetin ülkeyi ileriye taşımak için pozitif adımlar atmasının yer aldığını göstermektedir.
Birincisi, hükümetin düşük vergi uygulayarak ekonomilere rekabet ettikleri göz önüne alınarak, fiyatlara aşırı düşmeleri önlenmiştir. Ayrıca, tarife kaldırılmış ve ithal ürünlerin seviyesi çok düşük tutulmuştur. Diğer taraftan, sektörel bazda reformlar desteklemek için çeşitli teşvik programları da gerçekleştirilmiştir.
İkinci olarak, devletin özel sektöre büyük ölçüde açık olması, Hindistan’ın ekonomik büyümesini artırmıştır. Özellikle, yatırım oranının arttığını ve özel sektörün kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlayacak çabaların gerçekleştiğini görmekteyiz.
Hükümetin ekonomik refomları ve yeni stratejileri nedeniyle Hindistan, son yıllarda ekonomik büyüme ve gelişme için özellikle değerlendirilmektedir. Hindistan ekonomisi, IMF verilerine göre 2020 itibarıyla 8.9% büyüme oranına ulaşmıştır. Bu sayede, GSYH’yi son yılda yaklaşık yüzde yirmi artış göstermiştir. Bu durum, Hindistan’ın ekonomik büyümesinde gelişmiş ülkelerden daha iyi performans göstermesine neden olmuştur.
Sonuç olarak, Hindistan ekonomisi stabil bir büyüme döngüsü içinde olduğunu ve 2020’de önemli ölçüde ilerleme kaydettiğini göstermektedir. Bu gelişmeler merkezi hükümetin ekonomik reformları ve yeni stratejileri sayesinde gerçekleşmiştir. Hindistan’daki bu durum, gelişmekte olan ekonomilerdeki aynı izleme yöntemiyle elde edilecek başarının mümkün olabileceğini göstermektedir.
