Yasalar, hukuk sistemimizin omurga olarak görülür. Merkezi hükümet, her kamu kurumu ve toplumun önünde ortaya koydukları standartların izlenmesi ve uygulanması için yasalar ortaya koyar. Bu standartlar, haklarınızın korunmasını ve ödünç alınan sorumlulukların yerine getirilmesini sağlarlar. Yasalar, kişileri hukukun eşitliği bağlamında, başka kişilerden herhangi bir ayrıcalık ya da üstünlük elde etmeden ödüllendirmek ya da cezalandırmak isteme hakkının korunmasını da sağlar.
Yasa, herkes için eşit şekilde uygulanır; insanlar ne olursa olsun, yasa tarafından açıkça yapılacak olan eylemleri yapacakları sonucuna varacaklardır. İşi veya durumu hakkıyla anlayacak olsalar, kişiler önceden bilgi ve tecrübeye sahip olmadan bile yasa kurallarını anlayabilir ve takip edebilir. Kaçınılmaz olmayan bir şekilde, davranışlarımızın belli sonuçları olacak ve bu sonuçlar, yasa ve hukuk gereği cezalandırılabilecek.
Bir toplumda, yasaların önemi daha iyi anlaşılıyorsa, kamu kurumlarının ve toplumun daha çabuk ve daha etkili bir şekilde hukukun üstünlüğünü kazanması beklenmektedir. Toplulukların hukukun üstünlüğünü sağlaması, ortak kuralların kamu kurumları, bireyler arasındaki ilişkileri ve toplum ve devletler arasındaki ilişkileri kontrol altında tutmak için gerekli olan demokratik, bir tür anayasa uygulamalarını da içerir. Topluluklar, hukuki çerçevede kuralların uygulanmasını kollayacak örgütler ve kişileri seçerek hukukun üstünlüğünü sağlayabilirler.
Yasaların önemi, hukukun eşitliği ve adaletin yüceliğine inanmış toplumların günlük hayatında da büyük ölçüde anlaşılmalıdır. Toplumların yasaların önemi üzerinde durması, iki taraf arasında yasal olarak geçerli olan anlaşma yapabilme imkanını da ortaya çıkarmaktadır. Bir kişinin hakkını savunmasını veya kendi haklarının önünde durmaya çalışmasını önleyen, belli konularda kuralların çiğnenmesi neredeyse olanaksızlaşacaktır. Sözleşmelerin yerine getirilmesi ve suçluyu cezalandırmak için analiz edilebilecek ve gözetilebilecek bir hukuk sistemi, kamu kurumları ve toplumlar için büyük önem taşımaktadır.
Toplumumuzda yasaların eşitliği ve adaletin yüceliği varsa, bireylerin hassasiyetleri, maddi durumları ya da rütbeleri bir önem taşımaz. Adaletin yüce tutulması ancak, yargılamalarda tarafların eşit haklar ve karşılıklı olarak tanınan süreçlerin öngörülmesiyle mümkündür. Yasalar, bu tarz taraflar arasında eşitlik sağlamanın yanı sıra eşitlik ve hakkaniyeti arttırmak açısından toplumun önünde en önemli görevlerden biridir. Yasalar, hukukun eşitliği, adaletin yüceliği ve kişilere haklarının verilmesi ve haklarının korunması anlamına gelir.
